Beynin Hafızayla İmtihanı: Unutma Eğrisi

Okuduğunuz makaleleri, kitapları uzun süre hafızanızda tutabiliyor musunuz?

Tüm bu bilgileri ne kadar süre hafızanızda depolayabiliyorsunuz?

Hadi gelin, bu yazımızda buna benzer soruların cevaplarını arayalım.

Geçen gün daha önce yazdığım yazılardan birinin konusunu içeren bir postla karşılaştım instagramda.  Önce sadece başlığı okudum. Daha önce karşılaştığım bir bilgi olduğunu fark edince zihnimi yoklamaya çalıştım. En azından ne olduğunu açıklayacak kadar bilgileri depolayabilmiştim hafızamda. Ancak yazıyı açtığımda çok daha fazla bilgiyi okumuş olduğumu ve sizlerle paylaşmış olduğumu fark ettim. Bu durum benim diğer tüm yazılarımı incelemem gerektiği sonucuna vardırdı. Burada sizlere ulaştırana kadar bir emek harcıyordum sonuçta ama aradan zaman geçtiğinde bunların birçoğunun hafızamda yer edinemeyebileceğini göstermişti o an.

Aynı durum okuduğum kitapları düşünmeye çalıştığımda da karşıma çıktı. Kitapları okuduktan sonra altını çizdiklerimi yazdığım bir kısım vardı ancak onları gerektiğinde okumaya çalışıyordum, her zaman kontrol ettiğim bir arşiv değildi. Kitap ismini okuduğumda daha az hatıra canlansa da zihnimde, notları okuduğumda kitaba dair daha çok şey anımsayabildiğimi fark etmiştim.

Kitaptan aldığım notları okurken sadece kitabı değil, hangi ortamda olduğumu, hangi şartlarda yazdığımı ve o notlardan sonra kafamda nelerin canlandığını ve sonucunda hangi yazıları yazdığıma kadar çok detayı da hatırlayabilmiştim. Çünkü kitabı okumaktan daha fazla, notları yazmaya zaman harcamıştım. Nitekim doğruydu da. Çünkü bazı kitapların notları çok uzun olduğundan tek bir günde değil birkaç güne yayarak notları çıkarıyordum ve çıkarırken de kitabı tekrar hatırlamaya itmiş oluyordum kendimi. Bu durum da aradan zaman geçse dahi hafızamda güçlü bir yer edindiği için hatırlamama müsaade ediyordu.

Siz de bu yazıyı okurken düşünün. Kitaplığınızda okumuş olduğunuz kitapların hangilerini hatırlıyorsunuz? Hangilerinin içeriği, konusu, karakterleri, kurgusu hakkında bilgi verebilirsiniz? Ve daha çok bilgi verebildiğiniz kitap sizce neden diğerlerine göre daha çok şey hatırlatıyor?

Şimdi, araştırırsanız her yerde bulabileceğiniz bilgi köşemize geliyoruz.

Hatırlama, unutma konusu bilim adamlarının ve psikologların üzerinde durduğu önemli konulardan bir tanesi. Alman psikolog Hermann Ebbinghaus bu konuda sistematik olarak çalışan ilk psikolog olmuştur. Onun üzerinde durduğu bu çalışmalar halen psikologlar tarafından kabul görmektedir.

1885 yılında Ebbinghaus, öğrenmenin hafızada ne kadar süre yer edindiğini, hangi tür bilgilerin ne kadar zihinde saklanabildiğini ölçebilmek için bir deney başlatmıştır. Bizzat kendisini bu deneyin sonuçlarını ölçebilmek için kullanmıştır. İlk olarak üç harfli kelimelerden oluşan yaklaşık 2000 adetlik bir kelime seti oluşturmuş ve bu sette de daha önce anlamı olmayan kelimeler türetmiştir. Bunun nedeni, bilinen kelimelerin hafızada birbiriyle bağdaştırabileceği kelimeler olabileceğini düşünerek böyle bir seçenek oluşturmuştur.

Bir yıl boyunca farklı zamanlarda kendini test ederek kelimeleri ne kadar hatırlayabildiğini ölçmüştür. Deney sonuçlarında, hatırlamanın üssel bir dağılımla bağlantılı olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yazdığı Bellek: Deneysel Psikolojiye Katkı başlıklı makalede unutkanlık eğrisini ve formülünü tanımlamıştır.

Burada R öğrenilen bilgilerin hatırlanma oranını, t öğrenmenin gerçekleşmesinden bugüne kadar geçen zaman ve s hafızanın gücünü ifade etmektedir.

Deneye göre öğrenilen bilgiler en hızlı öğrendikten 1 saat sonra gerçekleşmekte iken, bir hafta sonra öğrenilen bilgilerin yalnızca %30’unu hatırlayabilmekteyiz. Süre arttıkça hatırlanma oranları süre ile orantılı bir şekilde düşüyor ancak ilk öğrenilen zamana göre hızlı bir düşme söz konusu olmuyor. Unutma eğrisine göre de bu değişimi görebilmek mümkün.

Ebbinghaus bilgi tekrarının da hafızadaki kalıcılığını arttırdığını gözlemlemiştir. Her bir tekrar tutulan bilgiyi güçlendirir ve gelecek tekrarın aynı süre geçtikten sonra yapılmasına ihtiyaç duyulmamaktadır. Gelecek tekrar daha uzun bir süre sonra yapılsa dahi aynı şekilde hatırlanabilecektir.

Bilgi güçtür ancak onu kullanamadığımızda hafızalardan silinir yerine yeni bilgiler gelir. Bir süre sonra onlar da zihnimizi terk eder.

Biz o an yapılanın öğrenmek olduğunu sanırız, tekrarlamaktan da kaçınırız. Bilgi emek ister. Gitmemesi için gösterilen çaba da kalıcılığını arttırır, işte o zaman gerçekten öğrenmiş sayabiliriz kendimizi.

Bilgiler için çaba gösterebildiğimiz haftalarımız olsun.

Sevgilerimle…

Kaynaklar:

https://elearningindustry.com/forgetting-curve-combat

https://www.mindtools.com/pages/article/forgetting-curve.htm

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: