Herkese merhabalar.
Bugün 3 Ekim Cumartesi. Güzel bir hafta sonunun başlangıcı olsun hepimiz için. Ve tabi ki ekim ayının da başlangıcı diyebiliriz bugüne. Peki, ekim ayının geri kalanı için nasıl bir plan yaptınız kendinize?
Hadi gelin, bu konuyu birlikte konuşalım.
2020 aldı başını gidiyor. Tabi, herkes bir yandan çabucak gitmesini isterken 2021 de, önemli adımlar atmıyorsak, bizim için 2020’den farklı geçmeyecektir. Bu nedenle anı yutup giden zamana inat, hayatımızdaki bir “şeyleri” durdurma zamanı gelmedi mi? Her zaman dediğimiz gibi, yeni başlangıç için sadece tek bir adım gerek. O adımın ne olduğunu da siz gayet iyi biliyorsunuz zaten 🙂

Bugün sizlere bahsetmek istediğim konu: değişim. 23 Temmuz 2020 tarihinde zamanında günlük olarak kullandığım bir defteri kendime ayırdım. Günlük olduğu için lise zamanlarında neler yaşadığımı, neler hissettiğimi yazmışım ve bu durum, şu anki ben ile o zamanki beni karşılaştırmamı sağladı aslına bakarsanız. Şu an kendimde değiştirmek istediğim bazı özelliklerin orada daha ağır bastığını biliyordum. Bunlarda değiştiğimi görmek beni iyi hissettirse de değiştiremediğim ve üzerine kat kat koyarak devam ettirdiğim birtakım davranışlarım da vardı elbette. İki farklı zamanlardaki beni karşılaştırdığımda bende oluşturduğu duyguları hemen yeni bir sayfa açıp yazdım. Tarihi de bu kadar net söyleyebilmem bu yüzden. Çünkü artık yeni bir adıma başlama kararı almıştım ve değişimi görebilmek için o anki “beni” bilmeme ihtiyacım vardı.
Daha sonra yeni bir sayfa daha açtım ve başladım maddeler halinde yazmaya.
Kendimde neleri değiştirmek istiyorum?
Değiştirmek istediğim şeyleri daha önce fark edebilmiş miydim?
Fark edebildiysem değiştirmek için çabaladım mı?
Bunların hiçbirini yapmadıysam bugünden itibaren neler yapabilirim?

O defter o günden sonra benim “değişim defterim” oldu ve hala belirli periyotlarla değişim için neler yaptığımı ve o anki duygularımı kaydetmeye devam ediyorum. Çünkü biz fark etmesek de okuduklarımızla, izlediklerimizle, konuştuklarımızla ve dinlediklerimizle değişiyoruz. Her an her yerde değişiyoruz ve eğer bu değişim, istemediğimiz yönde seyrediyorsa çok geç olmadan o adıma dur demek gerek. Yoksa çok farklı bir yolda, çok farklı bir kişi olarak kendimizi bekliyor oluruz. Ve bu andan sonra eski halimize dönebilmek için eskisinden çok daha fazla çabalamamız gerekebilir.
Hayatımız sadece bizim. Sabit, aynı düşünceyle, aynı kişi olarak yola devam etmek bizi geliştirmeyeceği gibi neyi amaçlıyorsak o yönde değişmeyi seçebilmek de sadece bizim elimizde. Bu yüzden şimdi bir durakta durun. Ve elinize ne geçtiyse yazın kendinizi.
Lisedeyken/Üniversitedeyken nasıldım? Şimdi nasılım? Ne için çabalıyorum? Ne olmak istiyorum? Olabilmek için nasıl değiştirmeliyim kendimi?
Yapmak istediğimiz şey belliyse nasıl yapabileceğimizi belirlemek daha da önemli. Şimdi, bu yazıda bunun için ilk adımı attığımızı varsayıyorum. Kendimizle tanışmak, bundan sonraki hayatımız için yapabileceğimiz en doğru şey.
Bir şeyleri değiştirmek isteyen insan, önce kendinden başlamalıdır demiş Sokrates. Hadi, bir adımda atlayalım değişime. 2020 yılını iyi hatırlamamız için bir bahanemiz olur belki de, ne dersiniz?
Değişim dolu bir hafta sonu dilerim.
Sevgilerimle.
Leave a Reply