Mülakatta İnce Dilimler

Herkese merhaba.

Şu sıralar ilgiyle okumaya başladığım Google Sırları kitabında karşılaştığım bir terimi sizlere aktarmak istiyorum bu yazımda: İnce dilimler.

Hepimiz mülakat öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gereken listelerin olduğu yazıları mutlaka okumuş ya da videoları izlemişizdir. Özellikle yeni mezun olan bizler ve iş arama yolculuğuna yeniden başlamış tecrübeli isimler. Tüm bu çabaların ortak amacı; mülakatta ilk izlenimin işveren tarafında olumlu olmasını sağlamaktır. Ancak gelin görün ki bazen 10 dakika, bazen yarım saat, bazen de saatlerce süren bu mülakatların kaderi aslında ilk 5 dakikada belli. Yani bu küçücük gözlem aralığı, ince dilim, büyük kararların alınmasına öncülük ediyor.

Toledo Üniversitesi’nde iki psikoloji öğrencisi Tricia Prickett ve Neha Gada-Jain 2000 yılında yapmış oldukları bir incelemede, bir mülakatın ilk 20 saniyesinde varılan yargıların mülakatın sonucunu belirlediğini tespit etmişlerdir. -Makalenin içeriği için buraya tıklayabilirsiniz.- Yani işverenle yapmış olduğunuz tokalaşma anı belki de sizin işe alınıp alınmayacağınızı belirliyor. Ancak 20 saniyenin gerçek bir değerlendirme olup olmadığı tartışılması gereken bir durumdur. Uzmanlar bu 20 saniyedeki değerlendirmenin, değerlendirmeyi yapan kişinin mevcut önyargılarına ve dini inançlarına bağlı olarak değerlendirildiğini savunmaktadır.

Ben bu değerlendirmeyi sosyal ilişkilerimizde bizim de yaptığımızı düşünmekteyim. Çünkü var olan önyargılar kolay değişemez, bu nedenle karşılaştığımız kişiyi hemen o önyargı sınıfına yerleştiriveririz. Ki bence çoğumuzun başına gelmiştir şu durum: Tanışma anında çok da sevemediğimiz birini yavaş yavaş tanımaya başlayınca yakınlık gösteririz. Bu her durumda geçerlidir diyemem tabiki ama bu yargıya varılacak kadar da sayısı fazladır diye tahmin ediyorum.

Mülakat sonucu ilk 20 saniyede belliyse neden mülakat süreleri bu kadar uzun oluyor?

Bu sorunun cevabını Laszlo Bock’tan alıyoruz.

Mülakatın devamında, varılan önyargının doğruluğunu kendi içlerinde tespit etmek için zaman harcıyorlar. İlk 20 saniyede alınan kararda ne kadar haklı olduklarını belirlemek için geri kalan kısım çoğu firmada aynı şekilde ilerliyor. Yani mülakatların %99.4’ü boşa harcanan bir zaman haline geliyor.

Psikolojide bu kavram doğrulama sapması olarak geçiyor. Yani bilinçaltımızın farkında olmadan yanlış kararlar almasına neden oluyor. Bu da sosyal hayatımızda verdiğimiz kararların psikolojik etkisini açıklıyor.

Mülakatlarda ince dilimlerin etkisinden kaçabilmek mümkün mü bilmiyorum. Bence bu durumu aşabilmek tamamen mülakatı yapan kişinin elinde. Ama yine de bu 20 saniyeyi iş arayan kişiler olarak iyi değerlendirmekte fayda var. Aksi taktirde mülakatın geri kalanı sadece bizim için değil, işverenin de zamanından çalmak olacaktır. İnce dilimlerin etkisinden kurtulmuş mülakatlarla karşılaşmanız dileğiyle 🙂

 

İncelemek isterseniz “İnce Dilim Yargısı” konusunda Nalini Ambady tarafından yazılmış makaleyi inceleyebilirsiniz:

NaliniAmbady

 

Advertisement

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: