Değişim Denizindeki Yerimizi Nasıl Belirleriz?

İnsan, kendiyle alakalı sorulara başladı mı ya soruların ardı arkası kesilmiyor ya da sadece tek bir soruda takılıp kalıyor. Soruların sayılarından çok, cevapları önemli oluyor her zaman. Hiç düşünmüyorum desek bile, o bulamadığımız cevap içten içe kemiriyor bizleri. Peki, hiç kendine yöneltecek sorusu olmayanlar? Soru bulamayanlar? Onlar gün içinde neler yapıyor?

Bana göre hepimiz; keşfedilmesi gereken uçsuz bucaksız, esrarengiz bir deniziz. Kimileri bu denizi olduğu gibi kabul etmeyi seçiyor, kimileri araştırmaya koyuluyor. İçerisinde kimler yaşar, kaç çeşit balık var, bu denizin sonu nereye çıkar, balıktan başka canlılar da var mıdır…?

Bu keşif sancılıdır. Belki de bu yüzden sadece bir deniz olarak kabullenmek işimize gelir. Kimileri her gün gördüğü için alışkındır denize, kimileri ilk defa gördüğü için heyecanlı. Kimileri, içerisinde bir sürü gizem olduğunu bilir ama araştırmak istemez ya da üşenir.

Keşfetmek için yüzmek gerekir. Yüzebilmek için de yüzmeyi öğrenmek. Öğrenme eylemi de herkes için aynı anlamı taşımaz. Bazıları merakla tutunur öğrenme eylemine, bu sebeple peşini bırakmaz. O yolculuk için gerekli olduğunu bilir ve heyecanla başlar, çalışır ve zor da olsa başarır. Bazıları için de öğrenme eylemi bir zorunluluktur. Zorunluluk hissiyle heyecan duymaz. Merak yok, heyecan yok, mecburiyet var. O yüzden sadece hayatta kalacak kadar yüzmeyi öğrenir. Çünkü bu onun için yeterlidir. Yıllarca yüzmeyi öğrenmiş biri olarak kalacaktır ama kendini keşfetmeyi başaracak kadar yüzme öğrenemeyecektir. Denizin diğer ucuna varana kadar sadece yüzecektir.

İnsan her daim kendi içerisinde bir gizem bulup keşfetmeye çabalamalıdır bence. Ben oldum demek, ben tamamıyla artık bir denizim demek hataların en büyüğüdür. Peki, insan yeni gizemleri nasıl keşfeder?

Hayatına yeni kavramları, yeni insanları, farklı aktiviteleri dahil ederek.

Aynı dalgadan devam edersek aynı yolun insanı oluruz çünkü. Çevremizdeki aynılıklardan farklı bir yol göremeyiz. Farklı bir insan olamayız. Oldum zannederiz. Kendimize soracak yeni soru bulamayız.

Bu demek değildir ki hayatına yenileri dahil eden insan kendini keşfeder. Bazı insanlar kendilerine kapalıdır. Hayatındaki her şey her an değişsin, o insan değişmez. Çünkü değişim istemekle başlar. Korkuyla el ele devam eder. Değişim cesarettir ama korkuyla da bir bütündür.

Benim değişim yolculuğum nasıl başladı?

Kendimdeki farklılıkları keşfederek. Olduğum andan rahatsızlık duyarak. Hala bir şeylerden rahatsızım ama bunlar kendimle ilgili. Değiştirmek istediğim çok şey var ve bunlar için her gün kulaç atmaktan çok memnunum.

Değişimlerinizin hiç bitmemesi dileğiyle…

Leave a comment