Konfor Alanından Kaçmak Mümkün Mü?

Kaçmak, görmek istemediğimiz tüm durumlara karşı verdiğimiz doğal bir tepkidir. Sonuçlarından korktuğumuz, yüzleşmeye cesaret edemediğimiz her andan, kaçarak kurtulabileceğimizi sanırız. Ancak sadece, sonucu görmeyi erteleriz. Yaşanan karşılaşma da bazen acı verici senaryolara dönüşebilir bizler için.  O zaman, ertelenen bu duruma nokta koyma vakti. Haydi başlayalım.

Kaçmak, yaşananları ya da yaşanacakları görmezden gelmek, konfor alanımızla da bağlantılı aslında. Ani yaşanan bu değişim karşısında yapmamız gerekenler, vermemiz gereken tepkiler farklı bir alana geçecek olmanın korkusunu taşır. Oradaki ortama alışmış olan birinin yeni bir alana geçme zorunluluğu, geçmek istememesinin yarattığı duygunun sonucudur. Tüm bu çarpık duyguların sonuçları da belirsizdir. Belirsiz olan bir süreç de her ana ortam hazırlayabilme olasılığı taşıdığı için ürkütücüdür. Bu senaryoyu görme cesareti olmayan birinin de kaçması, kişi için en doğal çözüm gibi görünecektir.

Peki, size bir soru: Sonucu görmekten kaçmak, o sonucu değiştirir mi?

Tabii ki hayır. Ertelediğimiz bir durumu bilmek, içeriğini bilemesek de, bizim içimizde bir kara delik yaratır. O süreçte farklı şeyler yaşarız, yaşadıklarımız da kara deliğe hapsolur. Diğer duruma duyulan merak giderek büyür ama hala karşılaşma cesareti yoktur içimizde. Ne kadar ötelersek karşılaşmayı, o kadar büyür içimizdeki kara delik. O büyük karşılaşma gerçekleştiğinde de o boşluk dolmaz. Kemirici merakımız durur sadece. Yerini pişmanlığa bırakır. Biz yine bir adım atamazsak kendimize, pişmanlık defterinin bekleyen satırlarına kaydolur bu karşılaşma, yeni pişmanlıkları kaydetmek üzere, sıkıcı ve heyecanı olmayan ama yeni bir süreç için yola çıkar.

Peki, ne yapmalıyız?

Öncelikle neden kaçtığımızı bulmamız gerek. Konfor alanımızdan çıkmanın yarattığı bir korku mu bu, yoksa ertelediğimiz işlerin yarattığı bir kaçış hikayesi mi? Neden yüzleşmekten kaçıyoruz? Kaçmadan şimdi yüzleşsek yaşananlarla, hayatımızda neleri değiştirebiliriz?  

Cevaplar bizde. Gerisi yüzleşme cesareti bulduktan sonra sorulara cevaplamaya kalıyor. Tabii, nedeni bulup yine kaçmaya yeltenmek yok. Şimdi, aksiyon zamanı. Tekrar aynı döngüye girmemek için neler yapmalı? Neleri değiştirmeli? Burası tamamen süreç tasarımına kalıyor. Yeniden başlamanın ilk adımı gibi düşünebiliriz.

Erteleme ve bugün kendin için bu adımı at 🙂

Telaş evrensel çünkü herkes kendinden kaçma halinde demiş Nietzsche.

Kendimizden kaçmadığımız, yüzleşebildiğimiz günlerin artması dileğiyle…

Konfor alanı için yazıya göz atabilirsiniz.

Leave a comment