On The Way 17 – Acaba

Herkese merhabalar.

Şubat ayının son günü ve artık yavaş yavaş hedeflediğimiz noktaya yaklaşmaktayız. Peki, hedeflediğimiz seviyede miyiz?

Sanırım bu soruyu sormakta geç kaldık, her adımda sormamız gereken kilit soru buydu. Sonuçta kervan yolda düzülür diyerek çıktığımız bu serüvende de her adımda, her yazıda bir anahtar kelime seçerek bulunduğumuz anları sorguladık. Yenileri hayatımıza kattık. Evet, bu yolda kendimize kattığımız çok şey olsa da çok da ders aldık yapamadıklarımızdan, yapılamamış olanlardan. Burada parçamızı tamamlayan anahtar cümle neydi?

Aynı hata çukuruna tekrar tekrar düşmemek.

Sanırım bizi engelleyen, yavaşlatan en önemli mesele buydu.

Biz motivasyonumuzu yerine getirmek ve yoldan sapmamak için her yazıda sorunu bulduk, soruna nasıl çözüm getirebileceğimizi bile bulduk. Ancak biz her hafta aynı hataları yapmaya devam ettik. Duraklar olabilir dedik, durak sayısını arttırdık ve olabileceğini kendimize defalarca hatırlatarak konfor alanımızın içinde hapsolduk. Zamanı durduramayacağımız için de her gün hedeflediğimiz noktaya adım adım giderken olmamız gereken seviyeyi inceleme fırsatı bırakmadık kendimize. Çünkü korktuk gerçeklerle yüzleşmekten. Yapamadık, başaramadık demekten. Yeterli zamana sahiptik ki hala sahibiz. Bu yeterli zamanda telafi edebiliriz sandık ama edilemeyen türlü boşluklarla doldurduk günlerimizi.

Şimdi, hayıflanmayı bırakalım. Başka bir konuya geçelim.

Bu bölümdeki etiketimiz acaba. Peki, neden?

Dün İngilizce çalışırken çok basit şekilde gittiğimizi düşündüm. Sonuçta dile ne kadar maruz kalırsan o kadar çok aşina olabileceğini bildiğimiz için her gün bir listening’i hayatımıza dahil ederek geliştirmeye çalışıyorduk. Aynı şekilde reading’i de. Ancak writing ve speaking diğerlerine nazaran üretme becerisi olduğundan onları doğru mu besliyoruz acaba diye sormaya başladım kendime. Nitekim bu durum listening ve reading için de zaman zaman sorduğum bir soruydu.

Biz bir yola çıktık, yarısını geçtik ama doğru mu yapıyoruz diye hiç düşünmedik. Nasıl başladık peki?

Eskiden izlediğimiz videolardan, gittiğimiz çeşitli kurslardan, öğrendiğimiz, aklımızda yer edinmiş birkaç bilgiyle yeni bir yola çıkarsak başarabileceğimizi düşünerek.

Yararsız olduğunu söyleyemem ama sağlam adımlarla ilerlediğimizi de iddia edemem.

İşte burada da yeni bir döngü başladı kafamda. Acaba döngüsü.

Acaba en başta şöyle yapsaydık nasıl bir sonuç olurdu?

Acaba şimdi sıfırdan başlasam nasıl olur?

Acaba yeni bir süreçmiş gibi ilerlesek sorun yaşar mıyız?

Acaba…

Acaba…

Acaba…

Bu döngünün de bir durağı yok ve sorular da kendi içerisinde öyle güçlü ki cevabı da ayrı döngüye sürüklediği gibi net bir sonuca da ulaştırmıyor bizleri. Çünkü hep daha iyi olma amacı, o an denediğimiz sürecin yanlış olma ihtimalini yükseltiyor ve acaba soruları iyiye ulaşma yolunda yeni ve daha iyi bir fırsatmış gibi görünüyor o an. O yolu bitiremeden de hangi “acaba”yı seçmeliyim sorusu karşılıyor bizleri.

Peki ya sonuç?

Bitmeyen bir yol.

Uzayan adımlar.

Her defasında ayrı labirentlerin ayrı çıkmaz sokakları.

İçinde bulunduğumuz süreçte, yolu iyileştirebilmek için yeni yeni adımları hedefe katmak, katabilmek önemli bir durum olsa da yeni süreçlerle karşılaştığımızda o yolun kalitesini de sorguluyoruz. O sorgulamanın sonunda da o içerikleri yola katmak yerine, öğrendiğimiz yeni süreçle yeni bir adıma başlamanın derdine düşüyoruz. Yolları tamamlayamadan yarım bırakıyoruz. Ve aynı döngü yeni yolda da karşımıza çıkıyor maalesef ki. İşte tam burada, yarım bırakmaya odaklanmak yerine, geliştirebileceğimiz, geliştireceğini öngördüğümüz o yeni içerikleri aynı yola nasıl katabilirim sorusuna odaklanmak daha iyi bir sonuçla karşılaştıracaktır bizleri. Ve acaba ile başlayan tüm soruları yasaklamak.

Acaba ile başlayan sorular yolunuza anlam katmak yerine yavaşlatıyorsa o cümleyi yasaklayın gitsin. Acaba hem çok güzel bir süreci başlatabilir hem de süregelen sürecin eceli olabilir. Buradaki sonucu bulmak tamamen bizlerin elinde.

Şimdi, yeni bir aya başlarken sürecimizdeki gelişmeyi yaratacak o yeni acabaları araştırma zamanı.

Sinsi acabalarla karşılaşmayacağınız, gelişime kucak açan acabalarla öğreneceğiniz güzel bir ay olması dileğiyle…

Sevgilerimle.

Leave a comment