Neslihan Sezer

Merhabalar.

Kitap ve video arşivlerinde az da olsa biriktirmeye başladık. Sıra belgesel arşivlerini doldurmaya geldi. Sizlere ilk yazımda yeni bitirdiğim bir belgeselden bahsetmek istiyorum. İsmi 100 Humans. 100 farklı insan ile aklındaki sorulara yanıt bulmak için bir araya gelmiş 3 sunucunun önderliğinde, 8 farklı başlık altında incelenmiş konuları izleme fırsatı bulabilirsiniz.

Belgesel, öğrenilmek istenilen bilgileri kişinin kolayca anlayabilmesi ve öğrenebilmesini sağlıyor. Tabii bu durumun en başında eğlenceli bir şekilde çekilmesi geliyor. O nedenle hızlı bir şekilde bitirilebilecek bir dizi. Her bölüm 30 dakika ve toplamda 8 bölümden oluşuyor. İlk yedi bölümde sunucuların merak ettikleri sorulara yanıt ararken son bölümde katılımcıların sorularına yanıt bulmaya çalışılmış. Bu nedenle büyük çerçevede uzanabildiği kadar fazla konulara ulaşabildiğini söyleyebilirim. Bazı konularda yapılan deneylerin sonuçları izleyeni tatmin etmeyebiliyor ama farklı konuları araştırabilmek için bize bir pencere açıyor bence. O nedenle belgeseli izlerken yanınızda konuları not edebileceğiniz bir şey bulundurmanızı tavsiye ederim. Özellikle insan davranışları konusuna meraklıysanız 🙂

Çok kısa da olsa belgesele dair aldığım notları sizlerle paylaşmak isterim.

• Önyargılı olmadığımızı düşünsek de içimizde bazı konulara karşı bastırmış olduğumuz durumlar vardır. Riskli durumlarda bunları ortaya çıkarırız ve bu da bizim neye karşı önyargılı olduğumuzu gösterir.
• Kendi tercihlerimiz nasılsa(giyiniş, ilişkiler, davranışlar vs.) başkalarının da bize benzer tercihleri olduğunu düşünürüz ve farklı olma ihtimali ilk anda aklımıza gelmez.
• İnsanlar yapay zevk alacağı şeyden haz duymaya meyillidir. – Plasebo etkisi
• Övgü performansı arttırır, eleştiri düşürür.
• Amaç para kazanmaksa eğlence arka planda kalır ve gerçekleşen başarı, eğlenceyi amaçlayan gruba göre daha az seviyede gerçekleşir.
• Yaratıcı görevler için amaç para kazanmak değil eğlence olmalıdır.
• Eğer düşen bir insanın videosunu efektsiz izletirseniz insanlar onu rahatsız edici bulacaklardır. Ama aynı videoyu gülme efektli paylaşırsanız insanlar o videoya güleceklerdir.
• Beklentiyi düşürmek mutluluğu arttırır.
• Hareketli müzikler bir şey yapmak için daha iyi motive eder ve tehlikeli işleri bile yapılacak hale getirir.
• Bir işi yaptırmak için ucuna bir ödül koyarsanız insanlar bunun için çok çalışacaktır. Ancak işi yapamayanlar için ceza koyarsanız, bunu yapmak için ödül için çalıştıklarından daha fazla çalışacaklardır.
• Sözcüklerin hayatımızdaki etkisi çok büyüktür. Olumsuz bir durumu olumluymuş gibi aktarmak sözcüklerin işidir. Bu farklılığı aktaran etki de bağlam etkisidir.
• Hayatta mutluluk eğrisi u şeklinde ilerler. Genç yaşlarda daha enerjik ve daha mutluyuzdur. Bu 30,40 ve 50’li yaşlarımızda düşecektir. Çünkü üzerimizde farklı sorumluluklar vardır. 60’lı yaşlarımıza geldiğimizde 20’li yaşlarımızdaki gibi eğrinin yukarı yöne kaydığını görürüz. Çünkü burada da sorumluluk azdır ve yaşamımızın en rahat noktalarında hissederiz kendimizi.

Notlarımdan da anlaşılacağı üzere birçok konunun insanlar üzerindeki etkisini görebilmek mümkün bu belgeselde. Yine kültürel farklılıklarımızı da bu belgesel sayesinde fark edebiliyorsunuz.

Umarım belgesel sizlerin de birçok konuyu öğrenmenizi ve merak etmenizi sağlar. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere 🙂