Merhabalar.
Umarım herkes iyidir ve keyifli bir hafta sonunun sessizliğinde buluşabiliriz. Çünkü bugün yine sorgulanacak bir söz getirdim size. Eminim ortak düşüncede buluşacağız. Hadi başlayalım.
Amerikalı basketbolcu Mo Willems “Kendini yanlış hikayede bulursan ayrıl.” diyor bizlere. İçindeyken ait olmadığımızı düşündüğümüz ama çeşitli sebeplerle, belki de bahanelerle, orada olmayı sürdürdüğümüz hikayelerden vazgeçmemizi istiyor bizden. Peki, yanlış olup olmadığını nasıl bilebiliriz?
Çoğumuz belli bir amaç belirliyoruz kendimize. Çoğumuz da hayatın getirdiği düzende yaşayıp belli başlı nesneleri edinmek için çabalıyoruz. Herkesin amacı farklı, amaçları gerçekleştirmek için verdiğimiz hedefler farklı. Ve bu hedefler topluluğunu başarmaya çalışırken, farklı hikayelere sahip oluyoruz. Bazı hikayeler boğucu olup bizi sıksa da, kimimiz pes ederken kimimiz o zorluğa katlanarak başka bir hikayeye doğru rotasını çevirmeye başlıyor. Ancak her hikayede yaşadığımız zorlukları, belki de kolaylıkları sorgulamak gerekir. Tıpkı Willems’in dediği gibi. Doğru hikayede miyiz? Bu hikaye bizi nihai amacımıza ulaştıracak mı?
Son günlerde kendime sürekli soruyorum. Şu işe alım mülakatlarında sorulan meşhur soruyu yöneltiyorum özellikle kendime: 5 yıl ya da 10 yıl sonra kendimi nerede görüyorum? 5 yıllık hedefim ne? Ne yapmak istiyorum? Bunları başarabilmek için şuan ne yapıyorum?
Eğer uzun süreli hedeflerimiz yoksa şuan ne yapıyorum sorusunun cevabında büyük bir sessizlik oluşur. Ya da uzun süreli hedeflerimiz var ve şuan onu gerçekleştirmek için ne yapıyorum sorusunun cevabı yine uzun soluklu bir sessizlikse o zaman sorgulanması gereken çok konu var demektir. Doğru hedef için doğru hikayedeyizdir belki ama o amaç bizim için doğru değildir. Çünkü fark edemesek de her an değişim göstermekteyiz. Zamanla isteklerimiz ve potansiyelimiz de amacımızı gerçekleştirme yönünde değil de zıt yönde gelişme gösterebilir. Bu nedenle düzenli olarak ne yapıyorum ve ne yapmak istiyorum sorularını kendimize hatırlatmak, yanlış ya da doğru hikayede olup olmadığımızın kararını daha kolay vermemizi sağlayacaktır.
Doğru amacı seçebilmek ve hedeflere bölerek ilerleyebilmek, bizim için ileride yaşayacağımız hedef değişiklikleri gibi bir durumdan kurtarmış olacağı için önemli bir zaman ve emek kaybından da korumuş olacaktır. Bu yüzden doğru olan her şey için en önemlisi kendimizi tanımak olacaktır. Maalesef kendimizi tanımak konusunda oldukça eksiğiz. Bazı şeyleri o kadar çok ön planda tutuyoruz ki benliğimiz geri planda kalıyor böylece her yanlışın bedelini yine biz ödemiş oluyoruz. Hem de kendimizle yeterince ilgilenemediğimiz için.
Yeterince kendimize zaman ayırabildiğimiz bugünlerde diğer aşamaların daha verimli geçebilmesi ve doğru hikayelerde yer alabilmemiz için önce kendimizi tanıyarak başlamalıyız. Sık sık baş başa kalalım benliğimizle ve onu daha yakından tanıyabilmek için tıpkı yeni insanlarla tanışırken yaptığımız gibi sorular soralım:
- Sen kimsin ve ne yapmak istiyorsun?
- Seni tanımlayan özelliklerin ne?
- Neredesin ve yanında kimler var?
- Nerede olmak istiyorsun ve neden?
Şimdilik benden bu kadar.
Doğru hikayelerde buluşabilmek dileğiyle…
Herkese sağlıklı günler 🙂
Leave a Reply